sonralık

listen to the pronunciation of sonralık
التركية - الإنجليزية
of the
sonra
after

Is there a flight in the afternoon? - Öğleden sonra bir uçuş var mı?

We clean our classroom after school. - Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.

sonra
later

Could you call me later? - Beni daha sonra arar mısınız?

Did the error occur right from the start or later on? - When? - Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?

sonra
afterward

I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward? - Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?

She was very well before lunch, but felt sick afterward. - O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.

sonra
post

The book was published posthumously. - Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.

Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period. - Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.

sonra
then

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence. - İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.

sonra
afterwards

Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards. - Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.

Do you plan to join us for a drink afterwards? - Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?

sonra
otherwise

Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later. - Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.

sonra
forth
sonra
in
sonra
(İnşaat) sonar
sonra
and later

She looked like a teacher, and later I found that she actually is one. - O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.

sonra
in future
sonra
post-

In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times. - Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.

After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome. - Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.

sonra
epi-
sonra
then by
sonra
onwards
sonra
thereafter
sonra
since

After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer. - Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.

Things haven't been the same around here since Tom left. - Tom gittikten sonra buralarda her şey aynı olmadı.

sonra
{f} next

I'm getting off the train at the next stop. - Sonraki durakta trenden ineceğim.

What time does the next train leave? - Sonraki tren ne zaman ayrılacak?

sonra
and

We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore. - Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

sonra
the then
sonra
after it
olumlu sonralık
(Pisikoloji, Ruhbilim) positive recency
olumsuz sonralık
(Pisikoloji, Ruhbilim) negative recency
sonra
what follows, the rest: İşin sonrası kolay. The rest of the job's easy
sonra
subsequent to
sonra
after: ondan sonra after that
sonra
subsequently

Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift? - Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

Sami was subsequently murdered. - Sami daha sonra öldürüldü.

sonra
sequel
sonra
otherwise, or else
sonra
later, afterwards, then
sonra
after; afterwards; later; then; in future; otherwise
sonra
following

Parts of the city looked like a disaster zone following the storm. - Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.

What are the following steps? - Daha sonraki adımlar nelerdir?

sonra
a later time: Bunu sonraya bırakmalı. This ought to be left for a later time
sonra
epi
التركية - التركية

تعريف sonralık في التركية التركية القاموس.

Sonra
(Osmanlı Dönemi) BA'DE
sonra
Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildirir: "Evvela arabada, sonra sundurmada uyuyup dinlendiğime fena etmiştim."- R. N. Güntekin
sonra
Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildirir
sonra
Yoksa, aksi hâlde
sonra
Daha uzak ve ileri bir yerde: "Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık."- R. N. Güntekin
sonra
Arkadan gelen bölüm veya zaman
sonra
Daha uzak ve ileri bir yerde
sonra
Daha ileri bir zamanda, müteakiben: "Hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim."- A. İlhan
sonra
Daha ileri bir zamanda, müteakiben
sonra
(Osmanlı Dönemi) sümme
sonra
müteakip