something which is captured or caught

listen to the pronunciation of something which is captured or caught
الإنجليزية - التركية

تعريف something which is captured or caught في الإنجليزية التركية القاموس.

catch
{f} yetişmek

Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım. - I had to run to catch up with Tom.

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin. - You'll have to get a move on if you want to catch the train.

catch
{i} k.dili. müstakbel eş olarak düşünülen uygun kişi
catch
{i} voli
catch
{i} kanca
catch
{i} bityeniği
catch
{i} tutma av
catch
{f} maruz kalmak
catch
yakala

Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı. - The man tried to catch hold of me by the collar.

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler. - Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

catch
{i} av, bir partide yakalanan av/balık
catch
{f} cezbetmek
catch
{f} (caught)
catch
(Tekstil) tutucu, mandal
catch
olmak

Gribe yakalanmayacağımdan emin olmak istiyorum. - I want to make sure that I don't catch the flu.

Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz. - Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.

catch
yayılmak
catch
ansızın bulmak
catch
topu tutma
catch
yakalanan şeyin miktarı
catch
kavramak
catch
yanmaya başlamak
الإنجليزية - الإنجليزية
catch

The fishermen took pictures of their catch.

something which is captured or caught

    الواصلة

    some·thing which I·s cap·tured or caught

    التركية النطق

    sʌmthîng hwîç îz käpçırd ır kôt

    النطق

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈhwəʧ əz ˈkapʧərd ər ˈkôt/ /ˈsʌmθɪŋ ˈhwɪʧ ɪz ˈkæpʧɜrd ɜr ˈkɔːt/
المفضلات