الإنجليزية - التركية
تعريف something that supports a structure such as a building في الإنجليزية التركية القاموس.
- supporter
- taraftar
Taraftarları korkuyorlardı.
-His supporters were afraid.
Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.
-The speech made by the president yesterday delighted his supporters.
- supporter
- {i} destekçi
Martin Luther King, Jr ve onun destekçileri tehdit edildi.
-Rev. King and his supporters were threatened.
Radyonun büyük bir destekçisi değilim.
-I'm not a big supporter of the radio.
- supporter
- savunucu
- supporter
- lehtar
- supporter
- süspansüvar
- supporter
- {i} bileklik
- supporter
- {i} destek olan kimse
- supporter
- {i} destek
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
-He has a wealthy supporter behind him.
Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.
-Your father's friends aren't his only supporters.
- supporter
- {i} lehdar
- supporter
- {i} sponsor
- supporter
- {i} haya bağı
- supporter
- {i} suspansuvar
- supporter
- {i} korse
- supporter
- {i} arka
Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.
-Your father's friends aren't his only supporters.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
-He has a wealthy supporter behind him.
- supporter
- {i} arka çıkan kimse
- supporter
- {i} (birini/bir şeyi) destekleyen kimse, destekçi; taraftar
- supporter
- {i} yardımcı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف something that supports a structure such as a building في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- supporter
something that supports a structure such as a building
الواصلة
some·thing that supports a struc·ture such as a build·ingالتركية النطق
sʌmthîng dhıt sıpôrts ı strʌkçır sʌç äz ı bîldîngالنطق
/ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət səˈpôrts ə ˈstrəkʧər ˈsəʧ ˈaz ə ˈbəldəɴɢ/ /ˈsʌmθɪŋ ðət səˈpɔːrts ə ˈstrʌkʧɜr ˈsʌʧ ˈæz ə ˈbɪldɪŋ/
Resimler
المفضلات