something that has been captured; a captive

listen to the pronunciation of something that has been captured; a captive
الإنجليزية - التركية

تعريف something that has been captured; a captive في الإنجليزية التركية القاموس.

capture
{i} esir alma
capture
{f} tutsak etmek
capture
esir etmek
capture
yakalanma

O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi. - He said Davis must be captured.

Fadıl yakalanmaktan kaçmak istedi. - Fadil wanted to escape capture.

capture
(Kanun) zapt
capture
(Kanun) sahipsiz şeyleri işgal etme
capture
kapma
capture
(Tıp) kaptür
capture
(Ticaret) pazarı ele geçirme

O pazarı ele geçirmek istiyoruz. - We want to capture that market.

capture
kapmak
capture
(Kanun) müsadere
capture
esir alınma
capture
aynen almak
capture
egemen olmak
capture
almak
capture
{f} zaptetmek
capture
{f} el koymak
capture
zorla ele geçirmek
capture
ganimet/tutsak alma
capture
{i} ganimet
الإنجليزية - الإنجليزية
capture