something or someone that doesnt quite make it

listen to the pronunciation of something or someone that doesnt quite make it
الإنجليزية - التركية

تعريف something or someone that doesnt quite make it في الإنجليزية التركية القاموس.

almost
hemen hemen

Tom ve Mary hemen hemen her zaman okuldan sonra tenis oynarlar. - Tom and Mary almost always play tennis after school.

Hemen hemen hiç iştahım yok. - I have almost no appetite.

almost
az daha

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

almost
neredeyse

O neredeyse ölüyordu. - She almost passed out.

Kylie Minogue için neredeyse ağlıyordum. - I was almost crying for Kylie Minogue.

almost
yaklaşık olarak

Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı. - The novel has sold almost 20,000 copies.

almost
adeta

Tom adeta bir kız gibi gözüküyor. - Tom almost looks like a girl.

almost
az kaldı, az kalsın, az daha, neredeyse: He almost died. Az
almost
az kalsın

Tom'a az kalsın araba çarpıyordu. - Tom almost got hit by a car.

Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum. - I almost believed what Tom said.

almost
hemen hemen: This picture's almost done. Bu resim hemen hemen bitti
الإنجليزية - الإنجليزية
almost
something or someone that doesnt quite make it
المفضلات