something foolish

listen to the pronunciation of something foolish
الإنجليزية - التركية

تعريف something foolish في الإنجليزية التركية القاموس.

nonsense
{i} saçmalık

O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem. - He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.

Saçmalıklarından usandım. - I've had enough of your nonsense.

nonsense
anlamsız

Tom anlamsız konuşuyordu. - Tom was talking nonsense.

Ona uğraşmak anlamsız. - It's nonsense to try that.

nonsense
{i} saçma

Bu saçmalığın dik alası. - That's absolute nonsense.

O çok saçma. Bir aptalın dışında ona kimse inanmaz. - That's nonsense. Nobody but a fool would believe it.

nonsense
abuk sabuk
nonsense
(isim) saçma, saçmalık, safsata, zırva, fasa fiso
nonsense
manasız
nonsense
boş laf
nonsense
havagazı
nonsense
kuru gürültü
nonsense
aptalca davranış
nonsense
anlamsız söz
nonsense
fasafiso
nonsense
{i} zırva
nonsense
abes
nonsense
{i} fasa fiso
nonsense
ipe sapa gelmez
nonsense
saçma sapan

Kısa bir süre sonra, o saçma sapan konuşmaya başladı. - After a short while, he began to talk nonsense.

Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor. - Don't listen to him, he's talking nonsense.

الإنجليزية - الإنجليزية
nonsense

and central banks lend vast sums against marshmallow backed securities, or other nonsenses creative bankers dreamed up.

something foolish

    الواصلة

    some·thing fool·ish

    التركية النطق

    sʌmthîng fulîş

    النطق

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈfo͞oləsʜ/ /ˈsʌmθɪŋ ˈfuːlɪʃ/
المفضلات