someone who dines; one who eats a meal, especially dinner

listen to the pronunciation of someone who dines; one who eats a meal, especially dinner
الإنجليزية - التركية

تعريف someone who dines; one who eats a meal, especially dinner في الإنجليزية التركية القاموس.

diner
küçük lokanta
diner
yemek yiyen
diner
(yol kenarında) küçük lokanta
diner
{i} vagon restoran
diner
{i} lokanta

Chuck'ın Lokantasında yemek için plan yapmayın. O kapalı. - Don't plan to eat at Chuck's Diner. It's closed.

Tom lokantadaki kabinlerden birinde yalnız oturdu. - Tom sat alone at one of the booths in the diner.

diner
{i} yemekli vagon
diner
{i} akşam yemeği yiyen kimse
diner
{i} vagon restorana benzer lokanta
diner
{i} yemek yiyen kimse
diner
yemek vagonu/yemek yiyen
الإنجليزية - الإنجليزية
diner