Her nasılsa, farklı görünüyorsun.
- Somehow, you look different today.
Bay Jackson her nasılsa Tom'un benim için ev ödevimi yaptığını biliyordu.
- Mr. Jackson somehow knew that Tom had done my homework for me.
Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
- In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
Oraya bir şekilde geleceğim.
- I'll get there somehow.
Her nasılsa Tom'un bir barmen olarak çalışmasını hayal bile edemiyorum.
- Somehow I can't picture Tom working as a bartender.
Her nasılsa kendini kurtardı.
- Somehow, he saved himself.
Her nedense bugün çok iyi görünmüyorsun. Sorun mu var?
- Somehow you don't sound too good today. Is anything the matter?
Her nedense o kızdan hoşlanmaya başladım.
- Somehow I have taken a fancy to that girl.
Her nedense bana karşı öfkeliydi.
- She was somehow incensed against me.
Her nedense zor bir gün oldu.
- Somehow it's been a rough day.
Bir yolunu bulup ormanı geçeceğiz.
- We will get through the jungle somehow.
Bir yolunu bulup kendini kurtardı.
- He saved himself somehow.
Although youngest of the familly, he has somehow or other got the entire management of all the others. -Sir W. Scott.