Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
- I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
- Shoes are sold in pairs.
Amerika'da tereyağı paund'la satılmaktadır.
- Butter is sold by the pound in the USA.
Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.
- Maria doesn't eat food that's sold on the street.
Burada satılan bira yok.
- There's no beer sold here.
Evi avantajlı şekilde sattım.
- I sold the house to advantage.
Domatesler Paund ile satılır.
- Tomatoes are sold by the pound.