I did some busking during the summer.
- Yaz boyunca biraz sokak çalgıcılığı yaptım.
Though I mainly work as a studio musician, I do a little busking to make some extra money.
- Esas olarak bir stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak çalgıcılığı yaparım.
Off with that happy busk, which I envie, / That still can be, and still can stand so nigh.
Busk, a kind of table linen, occurs first in 1458, and occasionally afterwards.