Sabun gözlerimi acıttı.
- The soap hurt my eyes.
O, sabun kabarcıklarını üfledi.
- He blew soap bubbles.
Ilık su ve sabunla yüzünü yıka.
- Wash your face with warm water and soap.
Ellerinizi sabunla yıkayın.
- Wash your hands with soap.
Eşeğin başını yıkayanlar sabunu boşa harcarlar.
- Those who wash the donkey's head waste soap.
The specified system will use SOAP for message exchange.
Those kids soaped my windows!.
I tried washing my hands with soap, but the stain wouldn't go away.