so far as to

listen to the pronunciation of so far as to
الإنجليزية - التركية
Şimdiye kadar olarak
so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
so far as
kadarıyla

Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok. - So far as I know, there is no such word.

Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr. - So far as I know, she is still unmarried.

so far as
e göre
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
so far as
bir dereceye kadar
so as to
-mek için
so as to
için

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
so far as
olduğu sürece
so far as
-diği derecede/kadar

insofar as (or that), to the extent that, to such an extent.

so far to
Şimdiye kadar doğru
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
so far as to

    التركية النطق

    sō fär äz tı

    النطق

    /ˈsō ˈfär ˈaz tə/ /ˈsoʊ ˈfɑːr ˈæz tə/
المفضلات