Şimdiye kadar beş kitap yazdı.
- He has written five books so far.
Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
Şu ana kadar kaç tane bilgisayarın oldu?
- How many computers have you had so far?
Şu ana kadar her şey iyi.
- Everything is fine so far.
Sadece o kadar uzaklaşabilirsin.
- You can only go so far.
Şimdiye dek harika bir hayat yaşadım.
- I've had a great life so far.
Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.
- So far as I know, there is no such word.
O, bildiğim kadarıyla, güvenilir bir arkadaştır.
- He is, so far as I know, a reliable friend.
insofar as (or that), to the extent that, to such an extent.
How is your driving lessons? - So far, pretty good.
... an opportunity for all lets us go as far as our dreams and toil will take us ...
... percent per year for the last 25 years. So there are far fewer disabled elderly now than ...