Tom tuvaletin sifonunun çekildiğini duydu.
- Tom heard the toilet being flushed.
Tuvaletin sifonu çalışmıyor.
- The toilet doesn't flush.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
İşitebilmek için önde oturdu.
- He sat in the front so as to be able to hear.
Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
- Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
- Tom forgot to flush the toilet.