Elizabeth killed Alister in cold blood.
- Elizabeth Alister'i soğukkanlılıkla öldürdü.
Fadil killed Dania in cold blood.
- Fadıl, Dania'yı soğukkanlılıkla öldürdü.
The crime was committed in cold blood.
- Suç soğukkanlılıkla işlendi.
He was shot in cold blood.
- Soğukkanlılıkla vuruldu.