Benim yerim genellikle bu kadar karmaşa değil.
- My place isn't usually this much of a mess.
Bu kadar fazla yemek yiyemem.
- I can't eat this much food.
Daha önce aynı anda bu kadar çok para görmedim.
- I've never seen this much money at once before.
Hiç bu kadar çok terledin mi?
- Have you ever sweated this much?