Biz çay üzerine sohbet ediyorduk.
- We were chatting over tea.
Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.
- Tom knows better than to give his real name in chat rooms.
Konuşmaya devam ettik.
- We continued chatting.
Kısa süre içinde konuşmalıyız.
- We need to chat soon.
Seninle konuşmak güzeldi.
- It was really nice chatting with you.
Konuşmak yerine çalışın!
- Work instead of chatting!
O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.
- She would sooner translate sentences on Tatoeba than chat with me.
Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum.
- I would like to chat with you by e-mail.