Tom Mary'nin boğazını kesti.
- Tom slit Mary's throat.
Tom kendi boğazını kesti.
- Tom slit his own throat.
Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
- The girls came singing toward the crowd.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
He slit the bag open and the rice began pouring out.