Benim dileğim bu dağı fethetmek.
- My wish is to conquer this mountain.
Tom dünyayı fethetmek istediğini söyler.
- Tom says that he wants to conquer the world.
Çinli firmalar, dünya pazarını ele geçirmek için bir arayış başlattı.
- Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.
Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.
- The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin.
Seninle dünyayı fethetmek isterdim ama ikimizin çok da ileri gidemeyeceğini hissediyorum.
- I want with you to conquer the world but I feel we can't go too far.