skin-and-bones

listen to the pronunciation of skin-and-bones
الإنجليزية - التركية
bir deri bir kemik

Zavallı yaşlı adam o kadar zayıfladı ki şimdi sadece bir deri bir kemik. - The poor old man became so thin that now he's just skin and bones.

Hasta adam sadece bir deri bir kemik kalmıştı. - The sick person was only skin and bones.

be all skin and bones
bir deri bir kemik olmak
be nothing but skin and bones
k. dili bir deri bir kemik kalmak
nothing but skin and bones
bir deri bir kemik
very thin
incecik

Ekmeği incecik dilimle. - Slice the bread very thinly.

الإنجليزية - الإنجليزية
Said of one who is emaciated; very skinny, as from lack of nutrition

Look at that starving dog; he's nothing more than skin and bones.

nothing but skin and bones
very thin, emaciated
skin and bones
very thin