siyasetçiler

listen to the pronunciation of siyasetçiler
التركية - الإنجليزية

تعريف siyasetçiler في التركية الإنجليزية القاموس.

siyaset
politics

Tom wanted to go into politics. - Tom siyasete girmek istedi.

Coup d'états can threaten the politics. - Darbeler siyaseti tehdit edebilir.

siyaset
{i} policy
siyaset
statesmanship
siyaset
chairmanship
siyasetçi
political scientist
Siyasetçi
policy-maker
siyaset
polities
siyaset
diplomacy
siyaset
politics; policy politika
siyaset
finesse, strategy, artfulness, adroit maneuvering
siyasetçi
politician politikacı
siyasetçi
person who is adroit at manipulating people or a situation to his own advantage
التركية - التركية
(Hukuk) SİYASİYYUN
siyaset
Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış
siyaset
Politika, siyasa: "Siyaset alanında ismi zaman zaman çok geçen bir simadır."- H. E. Adıvar
Siyaset
(Hukuk) SİYASA
Siyaset
(Osmanlı Dönemi) EVİL
Siyaset
(Osmanlı Dönemi) TA'ZİR
SİYASET
(Osmanlı Dönemi) Dünya ve âhirette necatlarına sebeb olacak bir yola, insanları irşad ile beşeriyetin salâhına çalışmak
SİYASET
(Osmanlı Dönemi) Seyislik, at idare işleriyle uğraşma. Bak: Hilafet
SİYASET
(Osmanlı Dönemi) Memleket idare etme san'atı. Devlet idare tarzı
SİYASET
(Osmanlı Dönemi) Diplomatlık. Politika
siyaset
Politika, siyasa
siyasetçi
Politikacı
siyasetçiler
المفضلات