الإنجليزية - التركية
تعريف six and ten; consisting of six and ten; fifteen and one more في الإنجليزية التركية القاموس.
- sixteen
- XVI
- sixteen
- on altı rakamı
- sixteen
- onaltı
- sixteen
- sweet sixteen genç kızın en şirin ve tatlı yaşı
- sixteen
- sixteenth s
- sixteen
- sixteenth rest müz
- sixteen
- (isim) on altı
- sixteen
- {i} on altı
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
-In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
Ben on altı yaşındayım.
-I'm sixteen years old.
- sixteen
- on altılık nota
- sixteen
- on altıdasixteenth note müz
- sixteen
- on altıncı
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
-In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
Bir dahaki sefere on altıncı yaş günümü kutlayacağım.
-Next time I will celebrate my sixteenth birthday.
- sixteen
- {i} on altı, on altı rakamı (16, XVI)
- sixteen
- on altı sayısı veya rakamı
- sixteen
- on altılık es
- sixteen
- iki çengelli nota
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف six and ten; consisting of six and ten; fifteen and one more في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sixteen
six and ten; consisting of six and ten; fifteen and one more
الواصلة
six and ten; consisting of six and ten; fif·teen and one moreالنطق
Resimler
المفضلات