I'll raise my hand as a signal.
- Bir sinyal olarak elimi kaldıracağım.
Tom often forgets to use his turn signal.
- Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.
He responded to the signal I gave.
- O,verdiğim sinyale cevap verdi.
Tom dialed Mary's number and got a busy signal.
- Tom Mary'nin numarasını çevirdi ve meşgul sinyalı aldı.
Before turning, put on your blinkers to warn other drivers.
- Dönmeden önce diğer sürücüleri uyarmak için sinyal lambalarını yak.
Tom turned on his blinker.
- Tom sinyal lambasını açtı.