Something you should know about me is that when I get angry, I get quiet.
- Benimle ilgili olarak, sinirlenince sessizliğe büründüğümü bilmelisin.
You must be careful not to get angry.
- Sinirlenmemek için dikkatli olmalısın.
The child annoyed her with questions.
- Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.
I was annoyed at his behavior.
- Davranışına sinirlendim.
There are twelve pairs of cranial nerves.
- On iki çift kranial sinir vardır.
I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
- Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
He was red with anger.
- Sinirden kıpkırmızı olmuştu.
I'm boiling with anger.
- Sinirden köpürüyorum.
He lost his temper and hit the boy.
- Sinirlendi ve çocuğa vurdu.
He sometimes loses his temper for nothing.
- Bazen sebepsiz yere sinirleniyor.
Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
- Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
Nervous people will scratch their heads.
- Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.
It's really very annoying.
- Bu gerçekten çok sinir bozucu.
That's really annoying.
- O gerçekten sinir bozucu.
Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument.
- Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.
Tom's an irritating person to work with because he'll never admit it when he's made a mistake.
- Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.
You never know when he's going to throw another tantrum.
- Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.
Google uses a neural network to translate sentences.
- Google, cümleleri çevirmek için bir sinir ağı kullanır.