Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
- One won’t hear much music in that pub.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Onu hiç kimse anlamıyor.
- No one understands that.
Hiç kimse beni anlamıyor.
- No one understands me.
Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
- I want a car, but I have no money to buy one.
Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
- I lost my watch, so I have to buy one.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
Tom'un yaptığı çok emniyetli olmayan tek şey her Web sitesi için aynı şifreyi kullanmasıdır.
- One thing Tom does that isn't very safe is that he uses the same password for every website.
Her biri bin dolar ödedi.
- Each person paid one thousand dollars.
Her birinize inancım var.
- I have faith in each and every one of you.
Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
- No one wanted to insult these men.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.