O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Onun piiyanosu eşliğinde şarkı söylemek istiyorum.
- I want to sing to his piano accompaniment.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
... or sing. Because, you know, a lot of times, my best cowriters are just really great at ...
... tedious rational battle to improve the efficiency everything I'll sing it dried ...