Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

simple past tense and past participle of reserve

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of reserve
الإنجليزية - التركية

تعريف simple past tense and past participle of reserve في الإنجليزية التركية القاموس.

reserved
{s} çekingen

Bill oldukça çekingendir. - Bill is quite reserved.

Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır. - Tom is a shy and reserved young man.

reserved
saklı
reserved
mahfuzdur
reserved
saklanılmış
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
reserved
ayırtılmış

Tüm koltuklar ayırtılmış. - All the seats are reserved.

reserved
{f} ayır

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım. - I reserved my hotel room three weeks in advance.

Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık. - We should have phoned ahead and reserved a table.

reserved
yedek
simple past tense
-di'li geçmiş zaman
reserved
{s} tutulmuş
reserved
{s} rezerve edilmiş
reserved
ağzı slkı
reserved
başka zaman veya muayyen bir kimse için saklanılmış
reserved
{s} içine kapanık

Bill oldukça içine kapanıktır. - Bill is quite reserved.

reserved
ayrılmış/çekingen
reserved
(sıfat) ayırtılmış, ayrılmış, tutulmuş, rezerve edilmiş, ağzı sıkı, sessiz, içine kapanık, çekingen
reserved
{s} ayrılmış

Bu tablo ayrılmıştır. - This table is reserved.

Ayrılmış koltuklar var mı? - Are there reserved seats?

reserved
{s} ağzı sıkı

Tom oldukça ağzı sıkı, değil mi? - Tom is quite reserved, isn't he?

Tom ağzı sıkı, değil mi? - Tom is reserved, isn't he?

الإنجليزية - الإنجليزية
reserved
simple past tense and past participle of reserve
المفضلات