Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
- The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
Takvimimde doğum gününü işaretledim.
- I marked your birthday on my calendar.
Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Life has improved markedly.
Parti belirgin bir başarıydı.
- The party was a marked success.