الإنجليزية - التركية
تعريف simple past tense and past participle of harden في الإنجليزية التركية القاموس.
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- hardened
- {f} sertleştir
İsviçre göç politikasını sertleştirdi.
-Switzerland hardened its immigration policy.
O kili ateşe koyarak sertleştirdi.
-He hardened clay by putting it into a fire.
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- hardened
- {s} kaşarlanmış
- hardened
- {s} katılaşmış
- hardened
- {i} se
- hardened
- {f} sertleştir: adj.sertleştirilmiş
- hardened
- sertleştirilmiş
- hardened
- (Askeri) ZEMİNİ SERTLEŞTİRİLMİŞ; SERTLEŞTİRİLMİŞ (HV.): Nükleer taarruz veya diğer infilak tesirlerinin fazla basıncına dayanması için beton veya toprakla sertleştirilmiş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف simple past tense and past participle of harden في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- hardened
simple past tense and past participle of harden
الواصلة
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of hard·enالنطق
Resimler
المفضلات