Gemi kıyıya doğru gitti.
- The ship made for the shore.
Mesire yeri kıyıya paraleldir.
- The promenade is parallel to the shore.
Sahile inmek için hâlâ çok soğuk.
- It's still too cold to go down to the shore.
Tom ve Mary kamp yapacak bir yer arayarak sahil boyunca kanolarını kullandılar.
- Tom and Mary paddled their canoe along the shoreline, looking of a place to camp.
Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
- Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.