التركية - الإنجليزية
تعريف silikon في التركية الإنجليزية القاموس.
- silicon
Tom works in Silicon Valley.
-Tom, Silikon Vadisi'nde çalışıyor.
Silicon Valley is not my hometown.
-Benim memleketim Silikon Vadisi değil.
- silicone
- silikon karbür
- (Otomotiv) silicon carbide
- silikon lastik
- (Otomotiv) silicone rubber
- silikon vadisi
- silicon valley
- silikon apresi
- silicon finish
- silikon bronzu
- silicon bronze
- silikon detektör
- silicon detector
- silikon devre levhası
- wafer
- silikon diyot
- (Çevre) silicon diode
- silikon diyot
- (Otomotiv) silican diode
- silikon elastomeri
- silicon elastomer
- silikon fırını
- (İnşaat) siliconit muffule furnace
- silikon gresleri
- silicone greases
- silikon kristalleri
- silicon crystals
- silikon polimerler
- silicone polymers
- silikon tabancası
- silicon gun
- silikon tristo
- silicon thyristor
- silikon türevi
- (Tıp) silicone derivative
- silikon yağ
- silicone grease
- silikon yağı
- (Otomotiv) silicone cil
- silikon çekmek
- siliconise
- silikon çekmek
- siliconize
- silikon çekmek
- apply silicone
- silikon çip
- silicon chip
- silikon çıkartıcı
- (Otomotiv) silicone remover
- silikon-kauçuk maske
- (Çevre) silicone rubber mask
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف silikon في التركية التركية القاموس.
- Silisyum ve oksijen atomlarından oluşan polimer
- ısı yada suya karşı dayanıklı olduğu için yağ, plastik, merhem gibi maddelerin yapımında kullanılan silisyumlu organik cisimlerin genel adı
- Silisyumun, karbonun yerine geçtiği, organik cisimlere benzer maddelerin genel adı
- Isı ve suya karşı dayanıklı olduğu için yağ, plastik, merhem gibi maddelerin yapımında kullanılan, karbon yerine silisyumun geçtiği organik cisimlere benzer maddelerin genel adı
- Karbon yerine silisyumun geçtiğı organik cisimlere benzer maddelerin genel adı; ısı ve suya karşı dayanıklı olduğu için yağ, plastik, merhem gibi maddelerin yapımında kullanılır