Tom watched very closely, but couldn't figure out the magician's trick.
- Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi.
I have a friend whose father is a magician.
- Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var.
The wizard enchants the castle, protecting it from harm.
- Sihirbaz zarardan korumak için şatoyu büyülüyor.
The wizard waved his magic wand and disappeared into thin air.
- Sihirbaz sihirli değneğini salladı ve ince havada kayboldu.
He's a powerful sorcerer.
- O güçlü bir sihirbaz.