sigara içen

listen to the pronunciation of sigara içen
التركية - الإنجليزية
smoking

Banning smoking in restaurants is very popular, even with smokers! - Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!

The man who was smoking said, He doesn't come here any more. - Sigara içen adam O artık buraya gelmez dedi.

tobacco user
smoker

After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner. - Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.

My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him. - Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır.

sigara içen kimse
smoker
sigara
{f} smoke

It's not OK to smoke here. - Burada sigara içilmez.

She stopped to smoke. - O, sigara içmek için durdu.

sigara
{f} smoked

I smoked in my youth. - Gençken sigara içtim.

Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke. - Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.

sigara
{f} smoking

I will keep on smoking no matter what you say. - Ne söylersen söyle sigara içmeyi sürdüreceğim.

I've given up smoking. - Sigara içmeyi bıraktım.

peşpeşe sigara içen kimse
chain smoker
sigara içen
المفضلات