sich ergeben

listen to the pronunciation of sich ergeben
ألمانية - التركية
teslim olmak; boyun eğmek; vakfetmek, hasretmek; tevekkül etmek
الإنجليزية - التركية

تعريف sich ergeben في الإنجليزية التركية القاموس.

emerged
belirmiş
arisen
{f} meydana çık
followed
{f} takip et

O, babasının ayak izlerini takip etti. - He followed in his father's footsteps.

Avcı ayının izlerini takip etti. - The hunter followed the bear's tracks.

given up
vazgeç

Sigara içmekten vazgeçtim. - I've given up smoking.

Et yemekten vazgeçtim. - I've given up eating meat.

resigned
{f} istifa et

O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti. - He resigned on the grounds of ill health.

Onun istifa etmesi şaşırtıcı değildir. - It is not surprising that he resigned.

resigned
yakınmadan kabul eden
resigned
boyun eğmiş

Tom kaderini boyun eğmiş bir şekilde kabullendi. - Tom has resignedly accepted his fate.

followed
takip edilen
given up
pes etmek
arisen
ortaya çık

Bu soru sık sık ortaya çıktı. - This question has often arisen.

Yeni bir zorluk ortaya çıktı. - A new difficulty has arisen.

arisen
f., bak. arise
resigned
resignedly baş eğerek
resigned
(sıfat) kaderine boyun eğmiş, oluruna bırakmış
resigned
resign bırak
resigned
{s} kaderine boyun eğmiş
resigned
uysallıkla
resigned
teslimiyetle
resigned
teslimiyet göstermiş
resigned
kabullenmiş