Tom kapıyı kapatmak için itti.
- Tom pushed the door shut.
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
- There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
Sadece kapıyı kapamak için çekin. O kendi kendine kitlenecektir.
- Just pull the door shut. It'll lock by itself.
Bütün gün kendinizi eve kapamak sağlığınız için iyi değildir.
- It is not good for your health to shut yourself in all day.
Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi.
- Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened.
Ağzını kesinlikle kapalı tutamaz, bir saniye bile.
- She simply cannot keep her mouth shut, not even for a second.
Susturmak için asla iyi bir şansı kaçırma.
- Never miss a good chance to shut up.
Kadınları konuşturma yollarına sahibiz ama onları susturmak için hiçbir şeyimiz yok.
- We have ways of making women speak; we have none for shutting them up.
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
- He checked that all the doors were safely shut.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Sana çeneni kapamanı söyledim.
- I told you to shut up.
Kapıyı hemen kapamalısın.
- You are to shut the door at once.
Tom'un ağzı bir koli bandıyla bantlanarak kapatılmıştı.
- Tom's mouth was taped shut with duct tape.
The light was so bright I had to shut my eyes.
If you wait too long, the automatic door will shut.
The pharmacy is shut on Sunday.