Bilgisayarınıza bağırmak işe yaramaz.
- Shouting at your computer will not help.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
Bağırma sesi giderek zayıfladı.
- The sound of shouting grew faint.
Bağırmanıza gerek yok. Sizi duyabiliyorum.
- You don't have to shout. I can hear you.
Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
- She shouted at the top of her voice.
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
- They shouted as loudly as they could.
Biri yardım için bağırıyor.
- Someone is shouting for help.
Birinin bağırdığını duyduk.
- We heard somebody shout.
Man at the bar cos it was his shout.