Bir spor araba istiyordum ama karım bir karavan almamızı söyledi.
- I wanted a sports car, but my wife said we needed a van.
Tom geceyi karavanda geçirdi.
- Tom spent the night in his van.
Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın?
- Would you please slide the van door open?
Dan geçen bir kamyonetin çatısına indi.
- Dan landed onto the roof of a passing van.
Tom'un evinin önünde park etmiş beyaz bir minibüs var.
- There's a white van parked in front of Tom's house.
Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.
- The angry crowd clambered around the police van shouting insults at the suspected paedophile inside it.
Komünist Parti, işçi sınıfının öncüsüdür.
- The Communist Party is the vanguard of the working class.