short, brief

listen to the pronunciation of short, brief
الإنجليزية - التركية

تعريف short, brief في الإنجليزية التركية القاموس.

summary
detaylı olmayan
summary
çok kısa
summary
özet

Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum. - I have read the article and now I am writing a summary.

Lütfen özetinizi salıya kadar gönderin. - Please send in your summary by Tuesday.

summary
acele yapılan
summary
derhal yapılan
summary
{s} fazlasıyla çabuk yapılan
summary
Hulâsa
summary
summarily resmi muameleyi beklemeden
summary
{s} seri
summary
süratle
summary
{s} özet halinde olan; çok kısa, detaylı olmayan
summary
{s} kısa
summary
acele
summary
acele/kısa
summary
summary proceeding acele muhakeme usulü
summary
(isim) özet, kısaltma
summary
(sıfat) özetlenmiş, özlü, kısa, seri, kestirme
summary
{s} kestirme
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} summary
short, brief
المفضلات