Sami insanları şok etmekten keyif alırdı.
- Sami liked to shock people.
Şoktan dolayı çıldırdı.
- She went mad because of the shock.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
- We all shuddered from the great shock.
Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık.
- We were quite shocked by her sudden death.
Dünkü haber tarafından sarsıldım.
- I was shocked by yesterday's news.
Bu saat darbeye dayanıklı.
- This watch is shock-proof.
When I read of witty persons, I could not figure them but like the little shock (translating the German Spitz).