O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
O bencil bir kadındır.
- She is a selfish woman.
O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.
- When she began to stutter, her classmates couldn't help laughing.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
- People devised shelters in order to protect themselves.
Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
- Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
- I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She made great efforts to pass the examination.
O kötü bir dişini çektirdi.
- She had a bad tooth taken out.
I asked Mary, but she said that she didn't know.
She is a beautiful boat, isn't she?.
... who has a tough job anyway and how much time she's going to ...
... But she's only 13. ...