O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
O bencil bir kadındır.
- She is a selfish woman.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
- People devised shelters in order to protect themselves.
O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.
- When she began to stutter, her classmates couldn't help laughing.
Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
- Catherine had an ulterior motive when she urged her father to buy a new car. She hoped that she'd be able to drive it herself.
Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
- I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
Son elli senedir canını dişine takıp çalışıyor! Kendini tükenmiş hissetmesi çok normal!
- She's been working her butt off for the last 50 years! Of course, she feels burnt out!
O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She made great efforts to pass the examination.
I asked Mary, but she said that she didn't know.
She is a beautiful boat, isn't she?.
... She's currently unemployed, just got approved for Section 8 ...
... She's so cute. ...