sharing, having some share

listen to the pronunciation of sharing, having some share
الإنجليزية - التركية

تعريف sharing, having some share في الإنجليزية التركية القاموس.

participant
katılımcı

Bütün katılımcılar ana salonda toplandı. - All the participants gathered in the main hall.

İsrail'deki Kim milyoner olmak ister yarışmasında şimdiye kadar yalnızca bir katılımcı bir milyon İsrail Şekeli kazanabildi. - So far there has been only one participant who won one million Israeli Shekels in Who Wants to Be a Millionaire in Israel.

participant
katılan
participant
paylaşan
participant
(Kanun) iştirak eden
participant
(Askeri) müdavim
participant
iştirakçı
participant
katılan kişi
participant
iştirakçi
participant
pay sahibi olan
participant
katılan kimse
participant
{i} katkıda bulunan kimse
participant
{i} pay sahibi
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} participant
sharing, having some share
المفضلات