Düşünceler, tarihin rotasını biçimlendirir.
- Ideas shape the course of history.
Bir kutunun biçimi genellikle karedir.
- The shape of a box is usually square.
Hayatım karanlık ve şekilsiz bir cehenneme döndü.
- My life turned into a dark and shapeless living hell.
Kedilerin şekil değiştirebildikleri söylenilmektedir.
- It is said that cats can change shape.
Eski ev kötü bir şekildeydi.
- The old house was in bad shape.
Formda kalmak için ne yaparsın.
- What do you do to stay in shape?
Siz benden daha çok formdasınız.
- You're in better shape than I am.
Gecenin ortasında uyandım ve yatağımda garip, korkunç bir hayalet gördüm.
- I woke up in the middle of the night and saw a strange, scary shape on my bed.
Müzik öfkeye ses, eğlenceye şekil verir.
- Music gives sound to fury, shape to joy.
Dünya şimdi olduğu durumda olmasa, kimseye güvenemem.
- If the world weren't in the shape it is now, I could trust anyone.
Tom bugünlerde kötü durumda.
- Tom is in bad shape these days.
Gecenin ortasında uyandım ve yatağımda garip, korkunç bir hayalet gördüm.
- I woke up in the middle of the night and saw a strange, scary shape on my bed.
Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.
- These books have defined and shaped our culture.
Dil, düşündüğümüz şeyi şekillendirme gücüne sahiptir.
- Language has the power to shape the way we think.
The professor never pretended to the academic prerogative of forcing his students into his own channels of reasoning; he entered into and helped shape the discussion but above all he made his men learn to think for themselves and rely upon their own intellectual judgments.
The used bookshop wouldn't offer much due to the poor shape of the book.
He cut a square shape out of the cake.
We exercise to keep in good physical shape.