This dictionary will be nowhere near complete in the foreseeable future.
Tom sensed that Mary was unhappy.
- Tom, Mary'nin mutsuz olduğunu sezdi.
Tom sensed that something was very wrong.
- Tom bir şeyin çok yanlış olduğunu sezmişti.
Never underestimate a woman's intuition.
- Bir kadının sezgisini asla küçümseme.
He knew intuitively that she was lying.
- O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.