sezdirmeden

listen to the pronunciation of sezdirmeden
التركية - الإنجليزية
on the sly
sly
sez
gotten wind of
sez
got wind of
sez
{f} discerning
sez
{f} divine
sez
{f} sense

Tom sensed that Mary was unhappy. - Tom, Mary'nin mutsuz olduğunu sezdi.

Tom sensed that something was very wrong. - Tom bir şeyin çok yanlış olduğunu sezmişti.

sez
smell out
sez
get wind of
sez
smellout
sez
intuit

He knew intuitively that she was lying. - O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.

Woman's intuition is clearly a valuable trait. - Kadının sezgisi açıkça değerli bir özelliktir.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف sezdirmeden في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

SEZ
Special Economic Zone
sezdirmeden
المفضلات