Tom makes a living as a traveling salesman.
- Tom bir seyyar satıcı olarak geçimini sağlıyor.
Bill's father was a traveling salesman.
- Bill'in babası bir seyyar satıcıydı.
The peddler carried a big bundle on his back.
- Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.