Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.
- She was sexually harassed in an elevator.
Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.
- North Americans are more conservative in terms of sexual morality than Europeans.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
- Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.
Cinsiyetini değiştiremezsin.
- You can't change your sexuality.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
- Dan rejected Linda's sexual advances.
She kissed him sexually.
He was sexually active by the age of fifteen.
The firm discriminated sexually in its hiring and retention practices.
A parrot is a sexually reproducing organism.