sevmeyen

listen to the pronunciation of sevmeyen
التركية - الإنجليزية
unloving
allergic
sev
{f} love

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

insanları sevmeyen
misanthropic
sev
{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

ev işlerini sevmeyen
not domesticated
insanları sevmeyen kimse
misanthropist
insanları sevmeyen kimse
misanthrope
sev
relish
yabancıları sevmeyen
clannish
الكردية - التركية

تعريف sevmeyen في الكردية التركية القاموس.

sêv
elma
sevmeyen
المفضلات