sevimlilik

listen to the pronunciation of sevimlilik
التركية - الإنجليزية
{i} loveliness
{i} cuteness
{i} sweetness
genial
amiableness
daintiness
prettiness
congeniality
geniality
niceness
charm
amiability
lovableness, likableness; cuteness
suavity
likableness, amiability
lovely
sevimli
cute

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

That cute baby is the fruit of their love. - O sevimli bebek onların aşkının meyvesidir.

sevimli
nice

Noriko really is a nice person, isn't she? - Noriko gerçekten sevimli bir kişi, değil mi?

Bob is a nice person. - Bob sevimli bir kişidir.

sevimli
pretty

She is no doubt pretty, but she isn't beautiful. - Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.

He has a daughter who is pretty. - Sevimli olan bir kızı var.

sevimlilik, şirinlik, tatlılık
sweetness, sweetness, sweetness
sevimli
{s} amiable

The reason for my return is that the people of Chile are extraordinarily amiable. - Dönüşüm nedeni, Şili halkının aşırı derecede sevimli olması.

sevimli
prettily
sevimli
{s} lovely

What a lovely garden! - Ne sevimli bir bahçe!

The two boys lived alone with a lovely cat. - İki oğlan sevimli bir kediyle yalnız yaşıyorlardı.

sevimli
{s} charming

Your children are so charming! - Çocukların çok sevimli!

Your eccentricities can make you either charming or tedious. - Senin eksantrikliğin seni ya sevimli ya da sıkıcı yapabilir.

sevimli
sweet

You guys are really sweet. - Siz gerçekten sevimlisiniz.

sevimli
{s} pleasant
sevimli
sympathetic
sevimli
bonny
sevimli
delectable
sevimli
{s} lovable

I think Tom is lovable. - Tom'un sevimli olduğunu düşünüyorum.

He is a lovable person. - O, sevimli bir kişidir.

sevimli
cuddlesome
sevimli
user-friendly
sevimli
divine
sevimli
grazioso
sevimli
engaging
sevimli
taking
sevimli
congenial
sevimli
fair
sevimli
adorable

I've always found her unbelievably adorable. - Ben onu her zaman inanılmaz sevimli buldum.

Ah Mei is an adorable girl. - Ah Mei sevimli bir kızdır.

sevimli
likable

Tom is a very likable fellow. - Tom çok sevimli bir adam.

I think Tom is likable. - Tom'un sevimli olduğunu düşünüyorum.

sevimli
dainty
sevimli
lovesome
sevimli
darling
sevimli
sapid
sevimli
prettier

Philip is prettier than you. - Philip senden daha sevimli.

sevimli
{s} cunning
sevimli
winsome
sevimli
pretty, charming, likable, pleasant, cute, dainty, darling, adorable, amiable şirin
sevimli
appealing
sevimli
lovable; likable; cute
sevimli
winning
sevimli
cuddly
sevimli
likeable
sevimli
comely
sevimli
charmins
sevimli
gemütlich
sevimli
fey
التركية - التركية
Sevimli olma durumu
Sevimli
cana yakın
sevimli
Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, şirin (canlılar için)
sevimli
Hoşa giden, şirin, sevilen (canlı): "Küçük çocuğun yüzü çok sevimliydi."- Y. K. Karaosmanoğlu
sevimlilik
المفضلات