sevilmiş

listen to the pronunciation of sevilmiş
التركية - الإنجليزية
embraced
enjoyed
sev
{f} love

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

I have a friend who loves me. - Beni seven bir arkadaşım var.

sev
{f} loved

Ken's father loved Ken all the more because he was his only son. - Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

sev
relish
الكردية - التركية

تعريف sevilmiş في الكردية التركية القاموس.

sêv
elma
sevilmiş
المفضلات