Tom wants to be liked.
- Tom sevilmek istiyor.
He is liked by Ellen.
- O, Ellen tarafından sevilmektedir.
It is easy to love, but hard to be loved.
- Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
Tom just wants to be liked.
- Tom sadece sevilmek istiyor.
Tom wants to be liked.
- Tom sevilmek istiyor.
Tom wants to be loved.
- Tom sevilmek istiyor.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
I have a friend who loves me.
- Beni seven bir arkadaşım var.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
She is loved by everyone.
- O herkes tarafından sevilir.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
One of the greatest secrets of happiness is moderating your wishes and loving what you already have.
- Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.